Yeni Zellanda bu dönerciyi konuşuyor


İş yerine, “İhtiyacınız varsa, hiç çekinmeyin. Sizin için her zaman bir yemeğimiz var, içeri girin, selam verin ve oturun. Biz size ikram ederiz.” yazısı astıklarını belirten Corten, bu uygulamayla ilgili iyi yönde dönüşler aldığını vurguladı.
“Atalarımız bize neyi bıraktıysa onu yapıyoruz”
Kebapçı Corten, bunun annesinden, ailesinden gördüğü bir gelenek olduğunu, annesinin de yoldan geçen ve susayanların ihtiyacını gidermek için bahçe duvarına bir su sebili bıraktığını anlatarak, “Aslında söyleyecek hiçbir şey yok. Atalarımız bize neyi bıraktıysa onu yapıyoruz. Buraya göre büyük bir şey. Osmanlının her zaman yaptığı bir şey.” diye konuştu.

Yaşadığı şehir Nelson’da büyük bir sel felaketi yaşandığını hatırlatan Corten, selden dolayı ciddi bir zarar oluştuğunu, kendisinin de iş yerini uzun saatler açık bıraktığını, günde 3 defa ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalıştığını ve her geleni mutlu gönderdiklerini aktardı.
“Yeni Zelanda’da böyle bir ödül almak beni gururlandırdı”
Corten, aldığı ödüle ilişkin, “Doğum günümde bir kutu geldi, ben bir arkadaşımın bana yolladığı bir hediye sandım. Kutuyu açtığımda ödülü gördüm, çok şaşırdım. Yeni Zelanda’da böyle bir ödül almak beni gururlandırdı. Hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Buraya gelip insanların sizi böyle bir ödüle layık görmesi güzel bir şey.” ifadelerini kullandı.

Ödülünün kızına bırakacağı en büyük miras olduğunu dile getiren Corten, çevresinden de ödüle yönelik güzel mesajlar aldığını belirtti.
Corten, Türkiye’yi çok özlediğini sözlerine ekledi.
Kaynak:Bizim Anadolu Gazetesi
