Döner ve Fast Food
Fast food; kısa sürede hazırlanan ve seyyar satıcılarda, büfelerde ve restoranlarda hemen tüketmek veya paket yapılmak üzere satışa sunulan yiyecek. Bir başka deyişle de ‘Çabuk Yemek’ olarak adlandırılmaktadır.
Teknolojinin gelişimine bağlı olarak tüketim alışkanlıkları ve yemek yeme yöntemleri değişen tüketiciler, aşırı artan tüketimlerini karşılayabilecek parayı kazanabilmek için yoğun bir çalışma temposuna girdiler. Bu yoğun tempoya paralel olarak, başta gelişme çağındaki gençler olmak üzere bu insanların büyük bölümü, kendilerini eskiden olduğu gibi evde yemek pişirmek ve sofra kurmak zahmetinden kurtaran, ertesinde bulaşık külfeti oluşturmayan bu fast food tarzı yiyecekleri benimsediler.
20. Yüzyılda ivme kazanan bu fast food beslenme tarzının baş unsurları hamburger ve pizzaydı. Ardından hazır halde satılan çıtır tavuk parçaları dev zincir mağazaların güçlü pazarlama ve lojistik organizasyonlarıyla dünyanın her yerine ulaşıyordu. Yıllar önce dış dünyaya kapalı ülkelerden İran’da Tahran’a, Çin’de ise Şangay kentlerine gittiğimde MC Donald’s, Burgerking ve KFC mağazalarını oralarda da görmüş ve içten içe üzülmüştüm. Bizim gayet lezzetli ve çabuk hazırlanabilen dönerli sandviç satan bir tek dükkan bile görememiştim. Oysa bizlerin, satış anında hızlıca porsiyon haline getirilip, tüketiciye sunulabilen dönerli sandviçimiz hem pişirildiği anda taze sunulması hem de içeriği bakımından daha yararlıdır. Üstelik hayvansal protein içeren dönerde, çocukların zihinsel gelişiminde ve bağışıklık sistemlerinin güçlenmesinde önemli etkisi olan ‘Amino asitler’ bulunmaktadır.
Nitekim Uzmanlar, kırmızı etle ilgili şu bilgileri veriyorlar; 4-6 yaş arasındaki çocukların fiziki ve zihinsel gelişimlerini tamamlayabilmeleri için günde 20-25 gram protein tüketmeleri gerekiyor. Bu da yaklaşık olarak 100-125 gram kırmızı ete denk geliyor. Bu oran yaşla birlikte artıyor. 7-9 yaş arasındaki çocukların günlük protein ihtiyacı 26-38 grama çıkarken, 10-13 yaş aralığında 39-60 gram arasında değişiklik gösteriyor.
Oysa fast food ürünlerle beslenen gelişme çağındaki çocuklar, sağlıklı beslenemediği gibi içerisinde bulunan katkı malzemelerinden dolayı fazla kalori almış oluyorlar. Fast food ürünlerinin diğer zararları ise; obeziteye neden olması, karaciğer hasarı, kardiyovasküler hastalıklara yol açması ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerdir.
Aslında bizim müteşebbislerimiz global ölçekte zincir satış noktaları oluşturarak, lojistik, finans, vb. sorunları çözerek piyasaya girebilselerdi, birer dünya devi haline gelen fast food markalarını ciddi anlamda zorlarlardı. Bu kanaatimin sebebi, son yıllarda neredeyse tüm dünyada artık söz konusu bu yiyeceklerin sağlığa olumsuz etkisi olduğunun kabul görmüş olmasıdır.
Memnuniyetle belirtmek isterim ki, döner üreticisi birçok girişimcimiz, Avrupa’nın değişik kentlerinde döner satış noktaları oluşturmuşlar ve bireysel başarılar elde etmişlerdir. Bu süreçte, ülkemizdeki döner üreticileri de yaptıkları işin ehemmiyetini kavramış ve UDOFED çatısı altında örgütlenerek yollarına federasyon ile devam etme kararı almışlardır. Böylelikle örgütlü ve birlikte hareket eden müteşebbislerimizden; kalite ve hijyenden ödün vermeden hem ülkemizdeki tüketicilere hem de dünya ölçeğinde açacakları satış noktalarıyla insanlara sağlıklı beslenme imkanı sunmalarını bekliyor ve başarılar elde etmelerini umuyor ve bekliyoruz. Döner Kebabının yaygınlaşması ve tüketicilerce daha çok tercih edilmesiyle insanlara sağlıklı beslenme imkanı sunulacak, hayvancılık da değer kazanacaktır.
Sağlıklı beslenin, sağlıklı günlerde yaşayın.
Aydın Ağaoğlu